Müze, vakıf derken ve yoğun bir haftaya bir de duayenimiz, büyüğümüz Sayın Saffet Ulusoy’un vefatı eklenince “Bu hafta ne yazayım” sorusunu düşünürken buldum kendimi. Ulaştırma Dünyası’nın 9 Nisan 2007 tarihli 303. sayısında yazdığım “Otobüsçü âşıktır 302’ye” başlıklı yazım geldi aklıma ve rahatladım… Yeniden yayınlanması, hatırlanması iyi olur diye düşündüm.
O yazım şöyleydi:
Evet… Görüştüğümüz şahsiyet H. Tahsin Önalp, Otomarsan’ın ilk genel müdürü…
Otomotiv sanayinin hayatta olan en eski mensubu…
Eski Karayolları Genel Müdürü…
Eski Bakan… Ayrıca, bir başka önemli özelliği daha var:
Türk Wiliys’de fabrika müdürlüğü yapmış. Bu göreviyle birlikte Dr. Önalp otomotivin “ilk fabrika müdürü” olmuş.
* * *
Magirusların dönemi…
“Ne geçti, Magirus geçti…” denirdi.
O günleri anlatıyor Tahsin Bey:
“Biz başlangıçta devreye girerken, Türkiye’de Magirus vardı.
İzzet Ünver’i tanırım…
Adnan Menderesi’in terzisiydi…
Kolaylıkla işleri hallediyordu.
Biz devreye girdiğimiz zaman ‘bir otobüs satın; ben bıyıklarımı keserim, atarım’ demişti.
Tabii ben onun iştahını kestim.
O tek tabanca, istediği gibi oynuyor.
Ama otobüsü buradan Kars’a gidiyor, Kars’ta en az 12 saat beklemesi lazım.
Hava soğutmalı olduğu için motor, Türkiye’nin şartlarına uygun değil.
Siz hava soğutmalı motoru ya sahile göre ayarlayacaksınız, ya yüksek rakıma göre… Buradan Kars’a giden araba, 0 seviyesinden 1900 metreye kadar çıkıyor.
Günde dört mevsim değiştiriyor. Okumaya devam et