SEKTÖRDE her yıl olduğu gibi, yeni başlayacak dönemin son hazırlıkları yapılıyor.
Üreticisi de, tüketicisi de “hummalı bir faaliyet” içinde…
Herkesi “fuar heyecanı” sardı.
GENEL İSTEK ÜZERİNE….
Otobüsçüler açısından İzmir Enternasyonal Fuarı”nın bu sene ayrı bir önemi var.
***
Mercedes Benz Türk (MBT) “Yeni bir otobüs” hazırladı.
Kısa mesafeli şehirlerarası yolculuklar için tasarlanan otobüsün adı, Eko bus…
MBT ayrıca, “yenilenmiş” bir 0 403 ile fuar’da boy gösterecek.
MANAŞ geçmişinden kaynaklanan kuşkuları dağıttı.
Tüketici üzerinde “güven tazeleyen” MANAŞ, fuar’a yine MAN S 2000’le katılıyor.
***
TEMSA “Neden peron arabası yapmıyorsunuz” sorusuna nihayet cevap verdi. Artık prenses’in bir kardeş’i var.
Otobüsçülerin istekleri paralelinde tasarlanan peron otobüsü “safir” fuar öncesi, 18 Ağustos’ta İstanbul’da görücüye çıkacak. Diğer markaları geçiniz…
OLUMLU SİNYALLER
Görünen o ki; üreticisiyle, tüketicisiyle yeni Milenyum, yani 2000 yılı “umut dolu” geçecek. Piyasa bugüne göre çok daha iyi olacak.
Çünkü “iyiye doğru bir hareket” var.
Bunun ilk sinyallerini 99 Haziran Ayın’da MBT Direktörler Kurulu Başkanı Axel Arendt verdi.
Arendt Eskişehir’de Hases Otomotiv’in açılış konuşmasında, tüketici dileklerine karşı “net cevaplar” vermişti.
Sektörümüz temsilcilerine karşı yaptığı konuşmada Arendt şöyle demişti:
“… özellikle ticari vasıtalar ticareti Türkiye’de, geçen ağustos ayından bu yana problemli bir gidiş göstermektedir… Rekabetin de büyük ölçüde arttırdığı bu ortamda, müşterilerin iddialı taleplerini yerine getirebilenler başarılı olacaktır…”
“Mercedes Benz’in müşterileri bir Mercedes bayiinin veya servisinin kapısından girer girmez, kendilerini emin ellerde hissetmelidirler. Bu önemli an, markanın müşteriye temas ettiği andır.”
Bunlar çok doğru ve yerinde sözler.
Yolcularımızın, biz otobüs işletmecilerinden “iddialı talepler”i var.
Bu talepler doğrultusunda, bizlerin de istekleri artıyor.
GARANTİ MESELESİ
2000 yılı otobüs modellerinin de sergileneceği fuar “tatlı bir rekabet” havası içinde geçecek.
Önceleri “segmend” bazında rekabet eden üreticiler, şimdi “sınıftan aynı” otobüslerle tüketici karşısına çıkacak.
Mercedes de, MANAŞ da, TEMSA da, artık “peron otobüsü” üretiyor.
Herr Arendt’in dediği gibi “müşterilerin iddialı taleplerini yerine getirenler” başarılı olacak
Bizlerin “iddialı” isteği “garanti” ile ilgili…
Garanti 3 yıl olamaz mı?
Teknoloji sürekli gelişiyor ve iyileşiyor.
Bu nedenle malzemeler daha nitelikli, parçalar daha uzun ömürlü. Bugün binek araçlarında 3 yıl, 5 yıl garanti veren firmalar var. Boyada 10 yıl garanti reklamları yapılıyor.
Otobüs üreticimiz de “güzel” ve “sağlam” araçlar geliştiriliyor.
Üretici firmalar piyasada yerlerini korumak istiyorsa ‘garanti politikaları’nı yeniden gözden geçirmeli. Bir otobüsün fiyat’ı kadar, garanti konusu da artık önem kazanıyor.
Garantiden dolayı kaybedilen zaman ve gelir var.
Bu sorun; Almanya’da, Japonya’da nasıl çözülüyor?
Yani: bakım için servise girmiş otobüsün yerine başka bir otobüsü sefere koymak gibi…
Garanti bugün sadece kanunun emrettiği ölçülerde veriliyor Türkiye’de.
Üretici firmalar garanti konusunda neden “tüketici yasası”ndaki asgari ölçüyü kabul ediyor?
Ticaretin de kanunlar dışında kuralları var.
Üretici firmalar garanti politikalarını yeniden gözden geçirmeli..
Hele bu rekabet ortamında!
Latif Karaali, Güle Güle Gazetesi
6-12 Ağustos 1999
Sayı: 87